Yazan Ahmet Torun Cuma, 15 Mart 2013
Lazın Abdullah Amca’nın oğlu Ahmet Dülger, 21 yaşında amansız hastalığa yakalanır ve ölür. Geçmiş olsuna gelenlere, hasta yatağında uzanarak:
Gülistan eyledim
Bağrım beyrandır
Çok cefalar çektim
Bu ne devrandır
Ben de sizden ayrı düştüm
Dert oldu bana
Anam ile babam ağlasın
Hep yana yana.
Eşi Pamuğa sevdalı iken:
İstanbul’dan gelirken
Çattım iki hanıma
Ağır usul gelirken
Vardım çıktım yanına.
Atma türkülerini söyler. Çürük Eynesil insanı gelişen olaylar karşısında duygularını atma türkülerle dışa vurarak dile getirmişlerdir. Alamat Gızı Hanife Torun yengemiz, baba evinde iken söylenen türküyü söylerdi.
Ağacın tepesinde
Karatavuk okuyu
Bohçalu’nun gızları
Turşu gibi kokuyu.
Seyit Ali kayıp olur. Bulunduğunu duyan büyük ana Emiş Gör yenge: Gözünüz aydın bulundu mu diyenlere:
Yol üstünde kara kütük
Seyit Ali’yi yitüdük
Tomağan ev yanındaymış
Eve gelsin gebertücük.
Deyiverir.
Davut Uğurlu Amca’nın muhabbet masasında söylediği atma türkü:
Portakal soyamadım
Masaya koyamadım
Ne ısıcak canın var
Gız sana doyamadım.
Mustafa Yayla Hocamızın, Karaşeyh Yaylamızda söylediği atma türkü:
Alaçamın içinde
Bizim Göbül dalaştı
Karaşıh Yaylaları
Al yeşile karıştı.
Daştan Amca, oğul Muzaffer Kırtorun’un sigarasını giysilerinin cebinde bulur. Kapıya çıkarak komşularına duyurur:
Dumanını yel alıyor
İçindeki b.k olsun
Parasını el alıyor
Bunu içen kahrolsun.
Osman Yayla Amca, Mustafa Kırtorun Amca’nın evinin kemer ocağını yapmaktadır. Yol kıyısı olduğu için seyre gelenler vardır. Öğle yemeği vakti de gelmiştir:
Eliniz bir şeye yakışmıyor
Başımda bari durman
Gidiniz şimdi burdan
İki turşu badicime sebep olman.
Hasan İsin’in Niyazi Usta Amca’nın düğününde konakta kemençeci Karaman’ın her kadehten sonra ağzına sarma atarlar. Karaman:
Ey kemençe kemençe
Tellerin ötmüyu mu
Sarma tutan eliniz
Hiç ete gitmiyu mu.
Atma türküsünü atar. Düğün başkanı kadınlar kemençe istiyu der. Karaman kalkar. Aklı konakta kalır. Çabuk konağa dönmek için, kadınlara horanda:
Elimdeki mısırı
Yiyip ısıramadım
Dapdaracuk yerlerde
Sizi kıstıramadım.
Der demez, kadınlar “ Allah bunu delirtmiş “ derler, horanı dağıtırlar. Karaman tekrar konağa gelir.
1944-45 yılları Görele Sağlık Ocağında ki sünnet töreninde Çürükeynesilliler kadınlı erkekli oynamaktadır. Akşamda yaklaşmıştır. Kemençeci Piçoğlu:
Eh artık yoruldunuz
Oynamayan kin güder
Çürükeynesilliler
Şimdi müsade eder.
Atma türküsünü atar. Bir kızımız horanı bırakmaz.
Akşam namazı oldu
Tavuk dalına tüner
Kara gözlüce gene
Şehirli bize güler.
Atma türküsüyle kızımız horanı bırakır.
Ayşe Yayla yengemizden derlediğim atma türküler:
Ayağım yalınayak
Kardan gelirim kardan
Ver baba bedelini
Ayırma beni yardan
Çarşıya gideceğim
Tuzum tükendi tuzum
Hani yarin derlerse
Beni salıget kuzum
Ayağımda takunya
Gel atlıya atlıya
Babam beni verecek
Boynu kıravatlıya
Al ipeği bükerim
Yara gömlek dikerim
Yar evlenmiş işittim
Darılırda sökerim
Kaleden atladın mı
Fistanı topladın mı
Oğlan derki yatalım
Gız derki patladın mı
Bir köylümüze yıllar önceki gördüğü bir mahkemeden 700 tl para cezası gelir. Parayı ya yarın ödeyecek ya da 5 gün Giresun cezaevinde yatacaktır. Kolluk kuvvetleri bir gün önceden gözetime alırlar. Annesine telefon açar. “Beni ceza evine gönderecekler” der. Anne heyecanlanır. “Ne oldu oğlum?” “Beni muhtar şikayet etti.” “Eğer 700 lira gönderirsen, ceza evine gitmeden kurtulacağım, yoksa” “ Oğlum yanında kim var” “Mahmut var”, “ Gönder Mahmut’u göndereyim.” Mahmut gelir, parayı alır götürürken, Yengemiz:
Darı soyarım darı
Darılttım kafadarı
Oğlumdan ne istiyu
Sağlık Köyü muhtarı.
Atma türküsüyle, muhtarın sebep olduğu sandığı kesesinden çıkardığı parasına yanar.
Sariye Günay yengemin yakınları her pazartesi günü akşamı bizim köye gelir. Bir gece kalırlar Salı günü çarşıya giderlerdi. Kaynana Arzu Gızı Hanife Halam bu geliş gidişleri:
Boğalılardan bıktım
Allahım sen yardım et
Oğul Haşimim oğul
Aklını kumanda et.
Atma türküsüyle dile getirirdi. Ayşe Ergin Yengemizi, Mehmet Yayla amcaya istemektedirler. Arzu Ahmet Amcam kız isteyicidir. Gide gele söz kesilir. Ayşe Yengemiz türkü söyler, küçük Hava da aklında tuttuğu türküleri ola orta söylerken baba Ahmet Ergin Amca da duyar :
Suları berrak gene
Dere akıyu dere
Başımı bağladılar
İstemediğim yere.
Sırtım ıslandı sırtım
Aba giyerim aba
En hayırsız evladın
Ben imişime baba.
Elimde girebiyle
Çınar budarım çınar
U benim emsalim mi
Allah adamı gınar.Ve üzülür… Çürükeynesil Tarihçiğinden alıntıdır. Çürükeynesil Coğrafyası bir kültür deryasıdır.